Nöbetçi Eczaneler
Karabük’te 8 Kasım 1994’te başlayan ve bir kentin kaderini değiştiren onurlu direnişin üzerinden 31 yıl geçti. Dönemin hükümetinin aldığı özelleştirme ve kapatma kararına karşı, çelik işçisiyle, esnafıyla, genciyle, yaşlısıyla tek yürek olan Karabük halkı, bugün o tarihi süreci bir kez daha hatırlıyor.
88 yıl önce temelleri atılan ve Türkiye’nin sanayileşmesinde büyük rol oynayan Karabük Demir Çelik Fabrikaları, 8 Kasım direnişiyle yeniden hayat buldu. Bugün “Kardemir” adıyla bölgenin ruhu, ekonomisinin bel kemiği ve kentin var oluş sebebini oluşturmaya devam ediyor.
“8 Kasım, çelik işçisinin, Karabük halkının ve bu yörede yaşayan herkesin ekmeğine sahip çıktığı, ‘Bu fabrikalar kapatılamaz’ diye haykırdığı gündür.” O gün yükselen ses, yalnızca bir fabrikanın değil, emeğin, alın terinin ve insan onurunun sesiydi.
5 Nisan kararlarıyla fabrikaların kapatılmak istenmesi Karabük’te derin bir ekonomik ve sosyal çöküşün habercisi olmuş, bunun üzerine Özçelik-İş Sendikası’nın unutulmaz Genel Başkanı Metin Türker öncülüğünde başlayan direniş, 8 Kasım’da tarihsel bir dönüm noktasına ulaşmıştı.
Bugün o mücadeleyi verenleri saygıyla anan Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı ve Hak-İş Konfederasyonu Karabük İl Başkanı Kenan Yılmaz, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Verilen mücadelenin ne kadar haklı ve hayati olduğunu yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Başta ebedi Genel Başkanımız Metin Türker olmak üzere o gün direnen, bu kente ve emeğe sahip çıkan herkesi rahmet ve minnetle anıyoruz. Bizler çelik işçileri olarak, o ruhu içimizde taşımaya devam edeceğiz. Alın terimizin son damlasına kadar çalışacağız. Kardemir’in bir daha aynı tehlikeleri yaşamaması için kararlıyız.”
Yılmaz sözlerini, “Kardemir yaşadıkça Karabük yaşayacaktır. 8 Kasım, bu kentin hafızasında daima onur sayfası olarak kalacaktır. Unutmayacağız, unutturmayacağız.” diyerek tamamladı.