Karabük, bir kez daha şaşkın.
Kripto para operasyonunda sabahın köründe evinden alınan, mal varlığına tedbir konulan, hakkında dosyalarla anılan bir isim şimdi kalkmış, “esnafın hakkını savunacağım” diyerek esnaf odasına adaylığını açıklıyor!

Evet, yanlış duymadınız.
Kripto para mağdurlarının hâlâ adalet beklediği bu şehirde, o operasyonun Karabük ayağında tek gözaltına alınan isim olan Ferhat Kablan, sanki hiçbir şey olmamış gibi yeniden sahneye çıkıyor.

Oysa daha dün, yardımsever iş insanı rolüne bürünüp esnafın borçlarını ödediğini söyleyen, koruma altındaki çocukları tatile götürerek “iyilik meleği” pozları veren aynı kişi değil miydi bu?
Şimdi soralım:
Bu iyilikler gerçekten vicdanın ürünü müydü, yoksa yaklaşan seçimlerin ve kararan itibarın makyajı mıydı?

Karabük küçük bir şehir… Kim nereden geldi, neyle anıldı herkes bilir.
Bir sabah operasyonuyla kapısı çalınan bir isim şimdi “esnafın temsilcisi” olmaya soyunuyorsa, bu şehirde güven kavramı yerle bir olmuş demektir.

Soruyorum:
Kripto mağdurlarının ahı hâlâ dinmemişken, esnafın hakkını koruyacak kişi bu mu olacak?
Yoksa bu adaylık, geçmişin lekesini unutturmak için atılmış bir adım mı?

Esnaf, alın teriyle kazanır.
Kripto oyunlarıyla, sanal vurgunlarla, şaibeli ilişkilerle değil.
Bugün Karabük’ün önünde bir sınav var:
Ya bu kirli geçmişe “dur” diyecek,
ya da sessiz kalarak gelecekte yaşanacak her zararın ortağı olacak.

Unutmayalım;
“Güven” bir kez kaybedildi mi, ne seçimle geri gelir, ne de sahte tebessümlerle.