Karçel’de Soruşturma Depremi: Hesaplar Bloke, İstifalar Kabul Edilmedi

Balon söndü, hesaplara el konuldu, soruşturma başlatıldı, istifalar ise kabul edilmedi.
Karabük Doğru Haber olarak uzun süredir Kardemir ve Karçel üzerindeki ciddi iddiaları gündeme getirmiştik. Gelinen süreçte Kardemir’de Sosyal İşler Müdürü Orçun Tahmaz’ın şirketle ilişkisi kesilerek işten çıkarıldığı öğrenildi. Sebep olarak, geçmişte hakkında çıkan birçok olumsuz konunun bu işten çıkarılmaya gerekçe gösterildiği öne sürülüyor.

Öte yandan Karçel AŞ’de Genel Müdür Süleyman Boyar, Genel Müdür Yardımcısı Ali Şen ve İK şefi arasındaki diyalogların da araştırma konusu olduğu; şirket işlemlerinin incelemeye alındığı belirtiliyor. Daha önce de İK şefi şahsi hesaplarından Karçel adına harcamalar yapıldığı ve bu harcamaların sonradan Karçel tarafından İK şefine ödendiği iddialarına Karçel’den herhangi bir yanıt gelmemişti. Genel Müdür Yardımcısı Ali Şen’in, “kırmızı çizgim” dediği İK şefiyle ilgili iddialara cevap vermek yerine Karabük Doğru Haber imtiyaz sahibimize, kurum avukatı şahsi avukat gibi kullanılarak kurum avukatı aracılığıyla Ali ŞEN ve İK şefi tarafından 500 bin TL tutarında manevi tazminat davası açtığı; ancak mahkemenin delil talep etmesi üzerine bu isimlerin delil sunamaması nedeniyle davanın kapandığı öğrenildi. Bu gelişme sonrası, kurum avukatının şahsi işlerde kullanılıp kullanılmadığı ve Karçel kasasının da benzer şekilde zarara uğratılıp uğratılmadığı sorusu gündeme geldi.

Henüz şehre geleli 1 yıl 6 ay olmasına rağmen, birkaç firma ile fazlasıyla sıkı yakınlık kuran Karçel Genel Müdürü’nün bir beton firmasına çok sayıda iş yaptırdığı ve Karçel’de beton döktürdüğü; ancak bu betonların ne işe yarayacağının belirsizliğini koruduğu öne sürülüyor. Karçel’den istifa etmek isteyen Genel Müdür Boyar ve Yardımcısı Şen’in istifaları kabul edilmezken, kurum içerisinde alım-satım işlemleri durduruldu ve tüm hesaplara bloke konuldu. Sürecin yargıya taşınması bekleniyor. Son günlerde yaşanan bu gelişmelerin Karçel’in ciddiyetini zora soktuğu ve şirketin zarara uğramasına neden olduğu da iddialar arasında.

İK şefi ile ilgili iddialar gündeme gelmesine rağmen izin hakları, işe giriş-çıkış süreçlerinde esneklik tanındığı belirtiliyor. İK şefinin son olarak Karçel Genel Müdür Yardımcısına bir evrak konusunda “yeter artık senin işlerini yapamayacağım” diye bağırdığı genel müdür genel müdür yardımcısı hakkında ciddi konuları bildiği ve bu sebeple iş yerinde istediği gibi davranabildiği iddialarını gündeme getirdi.

Karçel’in zarar etmesinden sorumlu tutulan eski Genel Müdür Uygar Sezişer’in ise günah keçisi ilan edilmeye çalışıldığı konuşuluyor. Ancak zarar edilen dönemin, hisse senetlerinin satışa çıkarıldığı ve Eskipazar OSB’den yer alındığı döneme denk geldiği, harcamalar ve taşeron firma ilişkilerinin de yine şuan ki mevcut yönetim döneminde yaşandığı öne sürülüyor.

Karçel bünyesinde müteahhitlik yapan Cemalettin Karagöz’ün İmza Çelik üzerinden Karçel’e hizmet verdiği, KARÇEL’in Kardemir’den aldığı işleri bu firmaya taşere ettiği aktarılıyor. İş bitiminin ardından Karçel’de bir başmühendis odasında Cemalettin Karagöz’e bir masa tahsis edildiği, öncesinde Ali Şen ile görüşerek müdürlük talebinde bulunduğu ve bunun gerçekleştirilemediği iddia ediliyor. KARÇEL bünyesinde sonradan işe alınanların bile toplantı salonunda oturmasına rağmen Cemalettin Karagöz’e masa verilmesinin belirsizlik yarattığı, bu konunun da araştırılması gerektiği vurgulanıyor.

Bir diğer araştırılması gereken konu ise, taşeron firma hizmeti veren Osman Bolat isimli kişinin geçmişte Karçel’den eleman maaşlarını almasına rağmen işçilerine ödeme yapmadığı; buna ek olarak Karçel’den çift maaşlı eleman ödemesi aldığı iddiaları oldu. İddialara göre, işçilerin borçlarının Karçel tarafından kapatılmasının ardından Osman Bolat’a yine çift maaş ödemesi yapıldığı ve bu durumun ancak 3 ay sonra fark edildiği belirtiliyor. Söz konusu hesap kapatılmış olsa da, kurumun taşeron firma üzerinden yüksek miktarlarda çift maaş ödemesi yaparak zarara uğratıldığı iddiaları gündemde yerini koruyor.

Genel Müdür Süleyman Boyar’ın her yurtdışı çıkışında yüksek miktarda döviz cinsinden iş avansı aldığı, normal şartlarda İK şefinin bu avans dosyasını kapatması gerekirken lise mezunu muhasebe şefi tarafından “mahsuplaştık” denilerek kapatıldığı; harcamaların nereye, ne şekilde yapıldığının belirtilmediği öne sürülüyor. Dosyalarda yer alması gereken harcama fişlerinin ortada olmamasına rağmen muhasebe şefi tarafından kapanış yapıldığı, İK’nın bu sürece neden göz yumduğu ise belirsizliğini koruyor.

Engelli kadrosundan taşeron firma üzerinden temizlik görevlisi olarak alınan Ö.Ö.’nün, bilgisayar kullanmayı dahi bilmediği halde destek hizmetleri şefi olarak direkt getirilen İ.Ü.’nün davranışları nedeniyle rahatsızlık yaşadığı iddia ediliyor. İ.Ü.’nün söz konusu çalışana evli olmasına rağmen rahatsız edici davranışlarda bulunduğu, kadın bu hareketlere cevap vermeyip uzak durunca mobbing uygulayarak istifaya zorladığı, baskılara dayanamayan Ö.Ö.’nün istifa etmek zorunda kaldığı öne sürülüyor.