Karabük esnaf camiası, yaklaşan oda seçimleriyle birlikte her dönem olduğu gibi yeniden hareketli bir sürece girmiş durumda. Bu hareketliliğin merkezinde ise ikinci kez aday olan Ali Rıza Gökçekli var. Gökçekli’nin son günlerde katıldığı programlarda yaptığı açıklamalar ile sahada ortaya çıkan görüntüler arasında bir uyumsuzluk dikkatimi çekiyor. Elbette her adayın kendine göre bir çalışma yöntemi, bir stratejisi olabilir; bunda bir sorun yok. Ancak söylem ile icraatın birbirini tutması da bir o kadar önemlidir.
Gökçekli, uzun süredir “siyasetin oda seçimlerine müdahale ettiğini” vurgulayan bir tutum sergiliyor. Bu söylemi elbette kıymetli; oda seçimlerinin siyaset dışı kalması gerektiği hepimizin ortak temennisi. Fakat sahadaki fotoğraflara baktığımızda, Anahtar Parti Karabük teşkilatlarıyla yakın temas, Yeniden Refah Partisi MYKY üyeleriyle yapılan ziyaretler ve destek arayışları, bu söylemin pratikte karşılık bulmadığını gösteriyor. Bu noktada doğal olarak şu soru akla geliyor:
Madem siyasetin müdahalesini doğru bulmuyoruz, o halde neden siyasi kanatların desteği bu denli belirgin?
Benzer bir durum MHP cephesinde de konuşuluyor. İl Başkanı Cenk Gedikoğlu, “Taraf değiliz” açıklamasıyla net bir duruş ortaya koymuş olsa da, kulislerde farklı yönde iddialar dolaşıyor. Aynı şekilde Esnaf Odaları Birlik Başkanı Hüseyin Kılıç’ın tarafsızlık çağrısına rağmen birliğe bağlı bazı personelin Gökçekli’nin listesinde yer alması da bu tartışmaları besliyor.
Tüm bunlar bir yana, Gökçekli’nin geçmiş seçimde Nurettin Tümen’in listesindeyken karşı liste çıkarıp yalnızca 80 oyla kaybettiğini, bugün ise mevcut başkan Yıldırım’ın karşısına yeniden aday olarak çıktığını da hatırlatmak istiyorum. Bu süreçten bu sürece, söylemlerde ve sahadaki ilişkilerde bazı tutarsızlıkların esnaf tarafından konuşulması bence gayet doğal.
Benim derdim kimseyi yermek veya bir tarafı öne çıkarmak değil. Aksine, oda seçimlerinin sağlıklı, şeffaf ve esnafın iradesini yansıtan bir şekilde yapılması en büyük dileğimdir. Bu nedenle adayların söyledikleriyle yaptıklarının uyumlu olması önemlidir. Çünkü esnafın güveni, lafla değil tutarlılıkla kazanılır.
Eleştirilerim yapıcıdır; kimseyi kırmak ya da hedef göstermek niyetinde değilim. Fakat bir köşe yazarı olarak gördüğümü söylemek, duyduğumu sorgulamak, çelişkileri dile getirmek de görevimdir.
Son söz olarak…
Siyasetin gölgesine değil, esnafın iradesine yaslanan bir seçim sürecinin tüm taraflara daha fazla kazandıracağına inanıyorum.
