Son Dakika
Sosyal medyanın hayatımızın merkezine yerleşmesiyle birlikte bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolay hale geldi. Ancak bilginin bu kadar erişilebilir olması, herkesin doğru ve faydalı içerikler ürettiği anlamına gelmiyor. Özellikle TikTok gibi kısa video formatına dayalı platformlar, bilginin yerini dikkat çekme yarışına bırakmış durumda.
Bir zamanlar dans videoları ve eğlenceli içeriklerle anılan TikTok, artık “ilginç” olmak için akla hayale sığmayacak şeyler yapan insanlarla dolup taşıyor. Mesela sabun yemek, lavaboya kola döküp mucize beklemek, ekmekle dans etmek… Bunlar sadece birkaç örnek. İzlenme ve beğeni uğruna akıl dışı şeyler yapan insanların, aynı zamanda milyonlarca takipçiye sahip olması ise işin en düşündürücü tarafı.
Elbette herkesin eğlence anlayışı farklıdır. Ancak belirli bir noktada “eğlence” ile “saçmalık” arasındaki çizgi kayboluyor. Daha da kötüsü, bu içeriklerin büyük bir bölümü gençler ve çocuklar tarafından izleniyor. Koca koca insanların, “bunu yaptım, bakalım ne olacak?” diye sanki bilimsel bir keşif yapıyormuş gibi mutfak malzemeleriyle deneyler yapması komik olabilir. Ama aynı deneyi bir çocuk evde tek başına yapmaya kalkarsa, işin rengi değişir.
Özellikle “trend” adı altında yayılan içerikler, insanları düşünmeden harekete geçmeye teşvik ediyor. Bir kişi “bu şampuanı saçına sürersen dökülmüyor” dediğinde, milyonlarca insan bilimsel bir kanıt aramadan hemen denemeye koyuluyor. Oysa birkaç saniyelik bir Google araması, bunun tamamen uydurma olduğunu kanıtlayabilir. Ama kim araştırmakla uğraşacak ki? Bir video izleyip “kesin doğrudur” demek varken…
Bu noktada sorulması gereken asıl soru şu: Biz gerçekten neye, neden inanıyoruz? Eğlenmek için mi izliyoruz, yoksa artık her gördüğümüzü gerçek mi sanıyoruz? TikTok’taki içeriklerin büyük bir bölümü, aslında sadece insanların ilgisini çekmek için hazırlanıyor. Gerçek olup olmaması pek de önemli değil. Önemli olan, videonun izlenmesi, paylaşılması ve daha çok insana ulaşması.
Hal böyle olunca, saçmalığın sınırları da her geçen gün biraz daha zorlanıyor. Bugün TikTok’ta “hayaletlerle konuştuğunu” iddia eden biri, ertesi gün yeni bir “mucizevi zayıflama yöntemi” keşfediyor. İşin ilginç tarafı, her iki içeriğe de inanan binlerce kişi bulunuyor. Çünkü artık gerçekten çok az şey sorguluyoruz.
Belki de bu içeriklere tepki göstermek, yorumlarda “bu ne saçmalık” yazmak bile bir noktada onların işine yarıyor. Çünkü algoritma, içeriğin tartışıldığını gördüğünde onu daha fazla kişiye öneriyor. Yani saçma bulduğumuz şeylere tepki verdikçe, onların daha çok yayılmasına katkı sağlıyoruz.
Peki çözüm ne? Belki de en basiti: İzlediğimiz her şeye hemen inanmamak, sorgulamak ve gerçekten değerli içeriklere yönelmek. Eğlenmek tabii ki hakkımız, ama eğlenirken mantığımızı da bir kenara bırakmamıza gerek yok. Sosyal medyada gördüğümüz her şeyi gerçek sanmaya devam edersek, yakında dünyanın en garip fenomenleri tarafından yönetilen bir bilgi çağına gireceğiz. Ve işin kötüsü, biz de bu saçmalığın bir parçası olacağız.
MUHABİR: SENANAZ KESKİN
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
10 Mart 2025 Gündem, Köşe Yazıları, Son Dakika
14 Temmuz 2024 Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Safranbolu, Siyaset
10 Kasım 2022 Gündem, Köşe Yazıları, Siyaset, Son Dakika, Ulusal Haberler
18 Ekim 2022 Bartın, Eflani, Eğitim, Ekonomi, Eskipazar, Foto Galeri, Genel, Gündem, Köşe Yazıları, Ovacık, Safranbolu, Sağlık, Siyaset, Son Dakika, Spor, Ulusal Haberler, Videolar Galeri, Yenice, Yortan, Zonguldak