Son Dakika
Karabük Doğru Haber ekimiz geçtiğimiz günlerde Karabük kamuoyunu bir hayli meşgul eden hatta Karabüklüler dışında bir çok vatandaşımızın dikkatini çeken ”İcra yoluyla çıkartılan kiracı dükkanın giriş çerçevesini söküp, perde takarak kayıplara karıştı” haberimizdeki iddiaların odağındaki kiracı ile biraraya geldi.İşte iddiaların odağındaki o kiracıdan çarpıcı açıklamalar…
Çıktığı dükkanın giriş çerçevesini söküp perde takarak kayıplara karıştığı iddia edilen kiracı Altuğ GÜLEÇ’e sorularımızı yönelttik.
” Başımıza çok ilginç bir olay geldi. 2015 yılında tutmuş olduğumuz ve 5 yıllık kontrat yaptığımız dükkanda, tefe tüfe oranına göre %10 artış koyduğumuz kontratta üçüncü senenin sonunda tefe tüfenin altına madde koyarak ve renkli fotokopi ile çoğaltılmak suretiyle değiştirilmiş ve tefe tüfe oranı %22 ‘ye çekilmiştir. Bunun ardından duyduğumuz rahatsızlık sebebiyle şikayetimizi gerekli mercilere yaptık. Sonradan asılsız olarak çoğaltılan evrakların ”geçersiz” olması ile bu davanın sonucu tarafımız lehine sonuçlandı. Bu davanın ardından bize karşı taraftan tahliye davası açıldı. Açılan bu davanın ardından bulunduğumuz dükkandan da yaptığımız ticarettende midemiz bulandı. Bizde bunun üzerine karşı tarafla uğraşmayalım , herhangi bir olumsuzluk olmaması , kavga veya tartışma olmaması için buna bağlı olarak ticaretimizin de olumsuz etkilenmemesi açısından dükkanımızı değiştirme kararı aldık.Kararımızı dükkan sahibine beyan ettik. Dükkan sahibine yapmış olduğumuz masrafları nasıl helalleşiriz , nasıl çözelim diye sorduğumuzda ise ” Bizi alakadar etmez , siz ne yaptıysanız alabilirsiniz, isterseniz kalabilir… ” diyerek tabiri caizse bizi başından savdı. Bizde bunun üzerine yapmış olduğumuz , faturalarını beyan edebileceğimiz şahsımıza ait mallarımızı söküp bir kısmını aldık, götürdük. Dükkan sahibinin yıllardır kullandığını iddia ettiği kapılar tarafımdan yapılmış olup fotoğrafları dahil faturaları ile bendedir ve çekinmeden tüm mercilere de sunabilirim sundum da. 70’li yıllardan beri kullandığını iddia ettiği kapısını getirsin göstersin , benim o dükkana girdiğimde hiç bir kapı yoktu. Kapısı olmayan o dükkana çimento poşetinin içinden girdik, bende çıkarken onun kapısına perde astım koydum. Ben faturaları ile belgeleyebileceğim tüm mallarımı aldım.”
Mutfağı da sizin söküp götürdüğünüz iddia ediliyor sorumuzu yöneltiğimizde ise GÜLEÇ; ” Bizim girdiğimiz dükkanda mutfak yoktu, daha önce nalbur tarafından kullanılan soyunma odasını mutfağa çevirdik, kendimiz tezgahını dolabını alarak yaklaşık 2 bin 800 lira gibi rakamlara mutfak haline getirdik. Orada bırakın evyeyi mutfak yoktu” diye cevapladı. Onun dediği gibi 50 – 100 milyarlık zayiat söz konusu değildir. Ben dükkana o zamanın şartlarında 297 miyar civarında masraf yaptım. Malları bana ait olduğu için sökerken fazla önem ve dikkat göstermedim, kasten yapılmış hiç bir şey yoktur. Ben sadece parasını verdiğim , hesabını verebileceğim mallarımı aldım söktüm ve çıktım. Kendisine ait olan kombisi , petekleri , kliması hala yerinde duruyordur. ”
”Biz hırsız değiliz . Biz bize ait olanı hakkımızı aldık. Bizi hırsızlık ile şuçlayan kişinin apartman yöneticiliği davasından aldığı cezaları da kendisine hatırlatarak hırsızlık nasıl yapılıyor sormak isterim”
Hakkımız olmayan hiç bir şeye elimizi sürmedik diyen GÜLEÇ’e şimdiye kadar neden konuşmadığını sorduk;
”Kamuoyunda çıkan haberleri çok dikkate almadım. Çünkü ben yanlış bir şey yapmadığımı biliyordum.Karşı tarafın seviyesine düşmek istemedim . Biz işimize gücümüze bakmaya devam ettik. Fakat ailemin ısrarı üzerine bu demeci veriyorum. Ben asıl bana bir daha nasıl dükkan kiralayacaklar diye röportaj veren dükkan sahibine sesleniyorum. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz . Buradan o dükkanı kiralayacak vatandaşlara da seslenmek istiyorum , yaptığınız kontrata da güvenmeyin, yapılan kontrat üzerinde değişiklikler yapılmakta, bizi mağdur eden sizi de mağdur edebilir.
Bu tarz insanlardan Allah bizi korusun , başka da bir şey demek istemiyorum . Bu konu hakkında hukuki süreç başlattım. Gerekli tüm mercileri gerekli şikayetlerimi yaptım. Bunun üzerine de ilahi adaletin de tecelli edeceğine inanıyorum.
Kaçmadık…
Yalnız altını çizmek istiyorum , ortadan kaybolduğumuz iddia edilmiş. Kendi doğduğumuz büyüdüğümüz memleketteyiz , başka memleketten yüz kızartıcı suç işleyip gelmedik Karabük’e .
Biz doğma büyüme Karabüklüyüz. Bizim köyümüz hanımız , bağımız bahçemiz de buradadır, bizim mezarımız da buradadır. Biz bu memlekette yaşıyoruz, bu memlekette kazanmaya ve bu memlekette yemeye de devam edeceğiz.
Bize hırsız diyenlere…
Bize hırsız diyen arkadaşlara sesleniyorum.
Malınız çalınır , mülkünüz çalınır , paranız çalınır… Lakin en büyük hırsızlık umut hırsızlığıdır. Bizim umutlarımızı çalmayın ki 10 kişi çalıştırdığımızı 100 kişi , 100 kişi çalıştırdığımız yeri 1000 kişi , 1000 kişi çalıştırdığımız iş yerini 10 bin kişiye çıkartmayı sağlayalım da bizden sonraki nesillere faydalı olalım. Üniversite mezunu gençlerimizin kahvede pişpirik oynamasına , arkadan gelen neslinde orada burada tanıdık aramasına gerek kalmasın. Daha zengin Karabük için biz yine buradayız işimizin başındayız. herkese hayırlı işler , mutlu günler dilerim.”dedi.
Önceki haberimize ulaşmak için tıklayınız.
https://youtu.be/B0d798ne9QA
Yorum yapabilmek için Giriş yapın.
BENZER HABERLER